bence…

hayata dair herşey…

üzüm çekirdeği

Posted by bence Ağustos 29, 2006

125061247_1580ebde67.jpg

Son yıllarda bitki çaylarına,tohumlara,bitkisel yağlara rağbet arttı.Bir biyolog olarak hiçbir şikayetim yok.Ancak toplum olarak bilinçli tüketim yerine saldırıyı tercih ediyoruz her konuda.Önce okuyup öğrenmeyi külfet olarak gördüğümüzden olsa gerek kulağımıza çalınan en ufak bir tavsiyenin kölesi olup soluğu aktarda alıyoruz.Evlerde raflar çürümeye terkedilmiş kuru otlar ve bitki çaylarıyla doldu.Neyi niçin kullandığımızı umursamuyoruz pek.
Aslında ilaç sektörünün hammaddelerinden başlıcasıdır bitkiler.Uygun saklama koşulları,toplanma zamanı,toplandığı bölgenin iklim şartları gibi pek çok faktör etkinliğinin artmasına veya azalmasına yol açar.Bazı bitki çayları bilinçsiz tüketildiğinde yada yeterinden fazla tüketildiğinde başka problemlerin tetikleyicisi olur.
Ben şimdilik üzüm çekirdeğinden başlayayım istedim anlatmaya.Eh ne de olsa bugünlerde rafların ön sıralarında…


ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ KURU ÖZÜTÜ

Siyah üzüm çekirdeklerinin özel bir teknoloji uygulanarak polifenolik oligomer’lerce (PCO) zengin toz formda özütü hazırlanmaktadır. Yüzde 15-20 oranlarında protein içeren ve yağı azaltılarak %4 civarına düşürülen üzüm çekirdeği kuru özütünün yapısında bulunan proantosiyanidinler, diğer suda eriyen antioksidan moleküllerden farklı olarak, plazma ve dokuda 7–10 gün boyunca varlığını sürdürerek, güçlü antioksidan özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.
Önerilen Kullanım Şekli ve Miktarı:

Siyah üzüm çekirdeğinde bulunan resveratrol ve kuersetin gibi fenolik doğal maddelerin kardiyovasküler sistem hastalıkları riskini azalttığına dair çok sayıda bilimsel yayın bulunmaktadır.
Üzüm çekirdeği tozunun yapısında bulunan proantosiyanidinler (PCO) kılcal damarlardaki kan akımını düzenler, yaşlanmış damar ceperlerinin kırılganlığını azaltır ve geçirgenliği arttırır. Bu doğal maddeler kılcal damarların dayanıklılığını arttıran ilaçların yapımında kullanıldıkları gibi, yüksek antioksidan özellikleri nedeniyle kozmetik sanayiinde “yaşlanmayı yavaşlatan” ürünlerde de bulunmaktadır. Bu maddeleri içeren ürünlerin uygulanması kozmetoloji alanında “Vinoterapi” adıyla anılır.
Proantosiyanidinler lipid peroksidasyonunu önledikleri gibi, LDL oksidasyonunun başlaması için gerekli süreyi uzatırlar. Merkezi sinir sisteminde oksidatif stresin arttığı durumlarda güçlü bir antioksidan etki gösterirler, algılama ve hafıza bozukluğunun gelişimini önlerler. Bu özellikleri nedeni ile, oksidatif strese karşı direnci arttırarak, hasara uğrayan dokuların korunmasında etkin rol oynarlar.
Doğal fenolik yapıya sahip resveratrol, antiinflamatuar etkiye sahiptir.
Önerilen günlük ortalama kullanım miktarı kür dozu olarak 150–300 mg, uzun süreli dozu olarak da 50–100 mg bildirilmektedir.

Prof. Dr. Ulvi ZEYBEK
Ege Üniversitesi
İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi

3 Yanıt to “üzüm çekirdeği”

  1. faruk said

    slm.bnim size bir sorum olacak….
    üzüm cekirdegi itp hastlıgında faydalımıdır yani trombositleri yukseltiyo mu?
    cevbı adresime atarsanız cook sevinirim.

  2. hanife said

    saf olarak kurutulup toz halinde tüketilmesinin bir sakıncası varmı ve yukarıda belirtilen faydaları sağlarmı yani kimyasal bir işlemden geçmek zorundamı?

  3. bence said

    Özellikle herhangi bir kimyasal işlem görmemesi daha sağlıklı.Yani kendiniz öğütüp kullanabilirsiniz.Daha da iyi olur hazır öğütülmüş almanızdan.Saf olduğundan ve herhangi birşey karıştırılmadığından emin olursunuz.

    Kullanımından fayda görmek için ya çiğneyerek ya da herhangi bir alet yardımıyla ezip yutmak gerekiyor.Yazın üzüm yerken de çekirdeklerini çıkarmak yerine çiğneyip yutunuz.

    Saygılar.

Yorum bırakın